D A NI Ş T A Y
Onaltıncı Daire
Esas No : 2015/14606 Karar No : 2016/759
Anahtar Kelimeler :
Polis, Branş
Özeti : Son zamanlarda yaşanan terör saldırıları nedeniyle ek güvenlik tedbirlerinin alınması ihtiyacı gibi asayişle ilgili zorunlu durumların ortaya çıktığı anlaşıldığından, davacının özel harekât branşından çıkarılarak genel hizmet statüsüne aktarılmasına ilişkin tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka aykırılık görülmediği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Emniyet Genel Müdürlüğü Vekili : Hukuk Müşaviri ...
Karşı Taraf (Davacı) : ...
İstemin Özeti : Batman İdare Mahkemesi'nin 26.12.2014 tarih ve
E:2014/1171, K:2014/3401 sayılı kararının, dilekçede yazılı nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi :İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği
düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onaltıncı Dairesince gereği görüşüldü:
Dava, Batman İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, özel harekat branşından çıkartılarak genel hizmet statüsüne aktarılmasına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 14.05.2014 tarihli işleminin iptali istemiyle açılmıştır. Batman İdare Mahkemesi'nin 26.12.2014 tarih ve E:2014/1171, K:2014/3401 sayılı kararıyla; davacının, yürüttüğü branş hizmetinde başarısız ve verimsiz olduğu ya da özel harekât branşından çıkarılmasına neden olabilecek nitelik ve yeterlilikte olumsuz bir tespitin veya somut herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmaması ve davacının geçmiş sicillerinin olumlu olması karşısında, takdir yetkisinin kamu yararı amacına ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanılmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Davalı idare, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğunu öne sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Emniyet Hizmetleri Sınıfı Branş Yönetmeliğinin "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (ç) bendinde " Branş: Emniyet Teşkilatındaki görevlerin yerine getirilebilmesi amacıyla oluşturulan özel hizmet alanları" şeklinde tanımlanmıştır.
Diğer taraftan anılan Yönetmeliğin "Branştan çıkarma" başlıklı 10. maddesinde ise;
"(1) Personelin branştan çıkarılmasına ilişkin ilgili birim amirince branş komisyonuna gerekçeli teklifte bulunulur. Hakkında branştan çıkarma talebinde bulunulan personelin durumu branş komisyonunca değerlendirilir.
(2) Branş komisyonu kararıyla branştan çıkarılması uygun görülenler, birimin bağlı bulunduğu Genel Müdür Yardımcısının uygun görüşü ve Genel Müdürün onayı ile branştan çıkarılır. Genel Müdüre doğrudan bağlı daire başkanlıklarında ise bu işlemler, ilgili daire başkanının teklifi ve Genel Müdürün onayı ile yerine getirilir.
(3) Personelin branştan çıkarılmasında aşağıdakilerden herhangi birinin varlığı aranır;
a) İlgili branş yönergesinde belirlenen branşa aktarmaya esas şartlardan herhangi birini yitirenler,
b) Personelin çalıştığı hizmette verimli olamayacağı veya hizmeti olumsuz etkilediği bilgi ve belgelerle anlaşılanlar,
c) Adli ve/veya idari bir suçtan dolayı ceza almış olanlardan çalıştığı branşta verimli olamayacağı anlaşılanlar,
ç) Birinci yazılı ikazı aldığı tarihten itibaren bir yıllık süre içerisinde ikinci kez yazılı ikaz edilenler,
d) Polis-halk ilişkilerinde olumsuz tutum ve davranışlar sergilediği bilgi ve belgelerle anlaşılanlar,
e) İlgili branş yönergelerinde belirlenen süre kadar branşı dışında çalışanlar,
f) Personelin başarısının periyodik olarak ölçülmesi neticesinde başarısı düşük olduğu tespit edilenler.
(4) Bu maddenin üçüncü fıkrasının (d) bendinde belirtilen durumlarda personele, ilk ikazı aldıktan sonra en az bir ay kendisini düzeltme süresi verilir.
(5) Branşa esas yönergelerde belirlenen süreler saklı kalmak kaydıyla branş komisyonu kararı aranmaksızın;
a) Kesintisiz olarak üç yıl boyunca branşı dışında görevlendirilenler,
b) Başvuru tarihi itibariyle polislik mesleğinden ayrılması nedeniyle en az iki yıl süreyle ayrı kalanlardan mesleğe geri dönecek olanlar,
ilgili branşlı daire başkanlıklarının Personel Daire Başkanlığına her yıl Şubat ayına kadar yapacakları bildirimle veya Personel Daire Başkanlığı tarafından yapılan doğrudan değerlendirme ile durumları tespit edilenler Personel Dairesi Başkanlığınca re'sen branştan çıkarılır.
(6) Hizmet içi eğitim, yurt içi ve yurt dışı eğitim, tedavi ve misyon koruma görevi nedenleriyle geçirilen süreler bu maddenin beşinci fıkrası kapsamında değerlendirilmez.
(7) İdari ve asayişle ilgili zorunlu durumların ortaya çıkması halinde personelin branştan çıkarma işlemi yukarıdaki şartlar aranmaksızın Genel Müdür tarafından re'sen yapılabilir.
(8) Branştan çıkarılan personelin branştan çıkarma onayının bir sureti onay tarihinden itibaren en geç on beş gün içerisinde Personel Dairesi Başkanlığına gönderilir." hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; Batman İl Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının, özel harekât branşından çıkarılarak genel hizmet statüsüne aktarılmasına ilişkin 14.05.2014 tarihli Emniyet Genel Müdürlüğü işleminin gerekçesinin, Yönetmeliğin 10. maddesinin 7. fıkrasındaki düzenleme olduğu, söz konusu düzenlemede ise, idari ve asayişle ilgili zorunlu durumların ortaya çıkması halinde branştan çıkarma işleminin, Yönetmeliğin 10. maddesinde öngörülen şartlar aranmaksızın Genel Müdür tarafından re'sen yapılabileceğinin belirtildiği, dolayısıyla bu iki halde Genel Müdüre, branşlı personel hakkında branş komisyonu kararı aranmaksızın branştan çıkarma konusunda takdir yetkisi tanındığı görülmekte olup, bu yetki, kamu yararı amacına ve hizmet gereklerine uygun kullanılıp kullanılmadığı açısından yargısal denetime tabi bulunmaktadır.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, 2014 yılı içerisinde yapılacak yerel seçimler ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sebebiyle ülke genelinde kamu düzeninin sağlanması için koruyucu, önleyici, caydırıcı güvenlik tedbirlerinin alınması, adli ve idari görevlerin yerine getirilmesinde zafiyet yaşanmaması, ayrıca son zamanlarda yaşanan terör saldırıları nedeniyle ek güvenlik tedbirlerinin alınması amacıyla özel harekât birimlerinde bu konuda tecrübeli personelin fazla olmasından dolayı, genel hizmet biriminde görevli personele bilgi birikimlerini aktarmak ve genel hizmet birimlerindeki tecrübeli personel ihtiyacının giderilmesi amacıyla genel hizmet birimlerinde görevlendirmelerin yapıldığı ve işlem tarihi itibariyle, ülke genelinde farklı illeri de içine alan birçok polis memuru hakkında bu şekilde işlem tesis edildiği, bu durumun idari ve asayiş ile ilgili ortaya çıkan zorunlu ihtiyaçtan kaynaklandığı, aksi bir durumun ülke iç güvenliğini sağlamakla görevli emniyet teşkilatını görev yapamaz duruma düşüreceği, salt davacıya yönelik tesis edilmediği görülen işlemin hizmet dışı nedenler esas alınarak ya da takdir yetkisi kötüye kullanılarak tesis edildiği noktasında dava dosyasında da bilgi ve belge bulunmadığı dikkate alındığında, Yönetmeliğin 10. maddesinin 7. fıkrası uyarınca davacının, özel harekât branşından çıkarılarak genel hizmet statüsüne aktarılmasına ilişkin tesis edilen dava konusu işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri açısından hukuka aykırılık, işlemin iptali yolunda verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle Batman İdare Mahkemesi'nin 26.12.2014 tarih ve E:2014/1171, K:2014/3401 sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun’la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 29.02.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
AYRIŞIK OY
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1.
fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, hukuka ve usule uygun olan Mahkeme kararının aynen onanması gerektiği düşüncesiyle karara katılmıyorum.